"Abi sen fular takmazdın" diyor genç adam...
Fular değil o, Filistin kefiyesi diyorum.
Zihni bulutlanıyor bir an...
Anlatıyorum.
"Niye yani?" diyor.
Şimdi ne söylemeli?
Nispeten muhafazakâr bir mahalledeyim üstelik.
Starbucks'ta oturup keyif çatan semtlerin çocuğu olsa, anlayacağım
da, bu ne?
"Şu anda Gazze'de olanları sürekli
hatırlatacak ne varsa yapmalıyız."
"Eksantriklik" yaptığımı düşünür gibi bakıyor şimdi de...
"Aslında hayat memat meselesi bu"
diyorum ama sözümün devamını getirmiyorum.
*** Hayat
memat meselesi...
Anglosaksonların "A matter of life and death" dedikleri şey...
Bir zamanlar ne çok kullanırdık bu...