Birincisi...
Bu sözüm içindeki ayrımcı duyguların vicdan azabını bastırmak için "o yaşta çocuk intihar etmez" diyen sosyal medya ukalaları için...
Ederler. Ne yazık ki, çocuk intiharları dünya ölçeğinde artıyor.
İkincisi...
İçimize kor düşüren Vail'in "intihar"ının savcılık soruşturması henüz tamamlanmadı.
Olayın nedenini, niçinini tartışmakta hatalı yanlar olabilir. Üstelik hiçbir intihar "bana şu dediler, böyle yaptılar" diye derhal gösterilen bir tepki değildir. Uzun bir sürece ve derin dinamiklere dayanır.
Bunlar doğru!
Ama hal böyle diye gerçeklerimizle yüzleşmekten daha ne kadar kaçabiliriz?
***
Ne yani?
"Çocuğumu Suriyelilerin yanında oturtmayın" diye iki günde bir okulun kapısını aşındırıp öğretmeni ve müdürü tehdit eden velileri bilmiyor muyuz?
Ne yani?
Çocuklarını sokağa gönderirken "oynama sakın onlarla, onlar Suriyeli" diyen anneler yok mu? Yok, deyip kandıralım mı kendimizi?
Çok sevdikleri Avrupa'nın gümrük kapılarında artık kendilerine de "Suriyeli muamelesi" yapıldığını unutup buradaki Suriyelilere kendileri Danimarkalıymış gibi davranan hıyarların varlığı yalan mı?
Ama bunların hepsi bir yana...
Esas tehlikeyi gözden kaçırmamalıyız.
***
Pis bir tezgâh yürüyor.
Yıllardır yazıp duruyorum.
Fitili dışardan ateşlenen bir politik strateji yalanları kullanarak toplumumuzu ayrımcı duyguların bataklı...