"Ve işte bu kadar.
Kamyonetimin camından kumsala, okyanusa, uzaktaki şileplere
bakıyorum.
Köpeğim Joyce dönüp bana gülümsüyor.
Köpekler hakikaten gülümsüyor ve Joyce'un gülümsemek için bir sürü
nedeni var.
Çünkü dünya hâlâ güzel ve
o bunun bir
parçası...
Ama biz insanlar...
Biz insanlar henüz bu güzelliğin bir parçası değiliz.
Bize bir bakın!
Tanrı'dan kopuyor, kayıp doğuyoruz.
İsimlerimiz var, yaşamlarımız
var.
Ya anlamlarımız?
Olmalı!"
*** Bu satırlar Douglas Coupland'ın "Hey Nostradamus!" adlı romanının beni çok etkileyen bir...