Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Hiçbir şeyin “delisi” olmamalı!

"Birlikte çalışmamız gerek" dersiniz. "Hayır" deyip, düzeltir: "Benimle çalışman gerek!" Tabii hepsi bu kadar açık sözlü olmaz. Yine de hemen anlaşılırlar. Arkadaş olursunuz fakat her an sizin...

29 Ekim 2016 | 185 okunma

"Birlikte çalışmamız gerek" dersiniz.
"Hayır" deyip, düzeltir: "Benimle çalışman gerek!"
Tabii hepsi bu kadar açık sözlü olmaz.
Yine de hemen anlaşılırlar.
Arkadaş olursunuz fakat her an sizin dostluğunuz ve dürüstlüğünüzden şüpheleniyormuş gibidir.
O yüzden sık sık dünyaya bakışınızın ve pek çok tercihinizin ortak olduğunu belirtmek zorunda kalırsınız.
O yine de dudak büker: "Aynı yere bakıyoruz ama farklı pencerelerden. Bu bazen problem yaratıyor."
Ya özel ilişki?
Eyvah!
Birlikte yürürsünüz geleceğe doğru.
Fakat o sürekli "uygun adım" yürümediğinizden şikâyet edecektir.

***
Tanıdınız değil mi?
Ve nasıl da çoklar!
Hatta belki siz de onlardan birisiniz.
Etrafını, özellikle de yakın çevresini sürekli kontrol altında tutma hastalığı, yani yaygın tabirle "kontrol deliliği" aslında mükemmeliyetçi/ otoriter kişiliğin bir veçhesidir.
Çok yorucudur.
Hem kendisini, hem de etrafındakileri yorar.
Bir yandan da çevresindekilere verdiği güvenlik duygusuyla ciddi bir bağlılık oluşturur.
Sonra ayıkla pirincin taşını!
Çevredekiler büyümez, "ham" kalır, kontrol delilerinin payına da hayal kırıklıkları düşer.
Neden mi?
Aslında nedeni çok açıktır.
Mükemmel bütünlük şu yeryüzünde yalandır; tam kontrol imkânsızdır; hayat hep eksiktir, eksiklidir, ancak ölünce tamamlanır.
Dolayısıyla kontrol delisi tipler için hayal kırıklığı, dahası derin güceniklik duygusu mukadderdir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma