Oturduğum semt ve civarında kendi çapında bir afet yaşandı.
Balkon kapısının dibine havlu ve bezlerle
set yapıp içeri sular girerse diye iki saat nöbet
tuttum.
Yağmurun şiddetine dayanamayan gözümün bebeği söğüt ağacı
gürültüyle devrildi.
Az sonra öğrendim ki, aşağı semtte iki
dere taşmış, dükkânları dize kadar su
basan esnaf çıldırayazmış...
*** Bunu daha önce
de yaşamış mıydık?
Bu semtte birkaç yılda bir de olsa evet!
Ama içimizde yine o aynı "kışkırtılmış" his...
Bu olağanüstü bir şey; değişiyor her şey, iklim bozuluyor
hissi...
Oturdum, pandemi...