"İki bacağı kesilmiş bir Türk
askeri kendisine sığınacak tenha bir köşe bulmak
için kalabalığın içinde bin zahmetle sürünerek tramvayın ön
sahanlığına geçmeye çalışıyor.
Tam bu sırada, bir durakta, içeriye doğru
şuh, fıkırdak bir kız girdi, yanında bir İngiliz
zabiti vardı. Oturmak için yer aradılar.
İngiliz zabiti kırbacının ucuyla önden üçüncü sırada oturan iki
kişiye kalkmalarını işaret etti. Kız, gülerek açılan yere doğru
yürürken kısık sesli bir feryat koptu. Bu yerde sürünen zavallı
askerin sesiydi. Kız...