Televizyonlar, reklamlar, şarkılar, kitaplar, eş dost sohbetlerindeki klişeler, popüler kültür ne derse desin, nasıl beyin yıkamaya çalışırsa çalışsın...
Öyle lafı edildiği kadar da "mutluluk manyağı" değiliz.
Tüketim ve tatmin çağrılarına kapıldığımız doğru! Fakat abartmayalım; çoğumuz hâlâ kirli kapitalizme ve onun arzu üretim makinelerine direniyor.
Arsızlaştığımızı fark ettiğimizde, mutluluk arayışı bizi "kayboluş"a sürüklediğinde durmasını biliyoruz.
Ancak şu da gerçek...
Bu kadar mutsuz olmayı, birbirimizi böyle horlamayı, bütün sevinçlerin kapı dışarı edildiği bir dünyada sürekli acılarla haşır neşir olmayı hak etmiyoruz.