Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Keşke ün diye bir şey hiç olmasaydı

Onca patırtı arasında... Geldik mi Putin'in "filozofkral" lığına!.. Peki Putin'in "enginliği, derinliği, küresel- kozmik etkisi, dirayeti ve devrimciliğinden" haberiniz var mıydı? Yahu ne oluyor, bir dakika diye yerinizde...

17 Aralık 2015 | 190 okunma

Onca patırtı arasında...
Geldik mi Putin'in "filozofkral" lığına!..
Peki Putin'in "enginliği, derinliği, küresel- kozmik etkisi, dirayeti ve devrimciliğinden" haberiniz var mıydı?
Yahu ne oluyor, bir dakika diye yerinizde hoplayacaksınız biliyorum. Muhtemelen haberiniz yoktur, anlatayım.
Yaşar Nuri Öztürk dün Aydınlık gazetesindeki yazısında Putin'i "filozof-kral" olarak selamladı. "Tek sözle küresel ölçekte bir devrim başlattığını" iddia etti.

Nedir Putin'in o sözü?
Efendim, demiş ki, "Biz, İslam ve Müslüman dendiğinde Kur'an'ı anlamak zorundayız ve ben böyle anlıyorum."
Yaşar Nuri Öztürk abartarak dikkatleri üzerine çekmeyi sever ya, buradan almış yürümüş.
Tabii yazısında çok ince siyasi bir gönderme de var ki, fark edene bir tür "bonus" olarak sunuluyor: "Putin, 'filozof- kral' olduğunu sadece Suriye meselesini ele alan Cenevre görüşmelerindeki dirayetiyle değil, 'İslam meselesi'ndeki ufkuyla da göstermiştir."
Yok, o "ufuk" saçmalamasına takılmayın,
"Suriye meselesi"ne bakın!
Orada Öztürk'ün de kendini içine yerleştirdiği Esadcı cephe birdenbire netleşiveriyor.

Fakat değinmek istediğim esas nokta başka...
Bir duygumu açmak, bir kanaatimi entelektüel atıflara başvurmadan dile getirmek istiyorum.
Şöyle özetleyebilirim: Ünlülük bir bela!
Sürekli gündemde kalmaya müptela olmak gerçekten baştan ve yoldan çıkartıcı.
Çünkü seviliyorsunuz.
Coşkuyla size bağlananlar oluyor. Hayranlar, takipçiler, sevenler...
Güzel şey!
Nefret edenleriniz bile enerji kaynağınız olup çıkıyor. Eh, nefret ve aşk aynı çizginin iki ucu.
Ama sevilmeyi sevince; yani şöhretinize kalpten bağlanınca içinize bir korku düşüyor. Bir gün gelip gözden düşeceğiniz korkusu; kayıtsızlık tehdidi...
İşte o feci!
O korku bütün ünlüleri bitiriyor.
"Orta yol"un doğruluğu "vasatın renksizliği" gibi algılanmaya başlanıyor.
Çark sizi sürekli çarpıcı bir şey söylemek, çarpıcı bir şey yapmak ve eli sürekli büyüterek dikkatleri üzerinizde tutmak noktasına itiyor.
Sonuçta, abartma sıradanlaşıyor. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma