Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Kültür sanatta “çakma” dünyamız!

Yönetmen diyor ki, "bizim filmimiz o Hollywood komedisinin çakması değil!" Niye? Olay örgüsü aynı, seyirciyi heyecanlandırmak ve güldürmek için seçtiğin hikâye zemini aynı. Fark yok mu peki? Olmaz mı! Bir...

13 Mayıs 2016 | 252 okunma

Yönetmen diyor ki, "bizim filmimiz o Hollywood komedisinin çakması değil!" Niye?
Olay örgüsü aynı, seyirciyi heyecanlandırmak ve güldürmek için seçtiğin hikâye zemini aynı.
Fark yok mu peki?
Olmaz mı!
Bir kere Hollywood senaristleri nereden bilsin de kumarda kazanılan parayı kahramanlarına pavyonda yedirsin?
Ama alt tarafı seyirci iki saat gülsün, eğlensin diye yapılmış bir film. Üzerinde fazla durmak gerekmez.
Ama çakılınca, "çakma değil" demeye ne gerek var?

***
Asıl mesele orada değil.
Asıl mesele elli/ altmış yıllık, belki daha uzun bir zaman diliminin edebiyat ve sinema yapıtlarımızın nasıl apartma, çakma, kolayından uyarlama olduğunun yavaş yavaş fark edilmeye başlanması...
İnternetin faydaları mı, kalp kıran yanı mı desem, bilemiyorum.
Fakat İran sinemasından Hint edebiyatına birçok eserle kolayca tanışmaya başlayan gençler sonra bizim pek sanatsal, pek ödüllü, pek övgülü film ve romanlarımıza dönüp bakınca...
Ağızları bir karış açık kalıyor.
Sonra gelsin, hayal kırıklıklarıyla dolu konuşmalar...
"Pes be kardeşim, Kiyurüstemi'nin filminden adam yirmi dakikayı olduğu gibi alıp kendi filmine koymuş!" "Panait Istrati geçmişte kaldı, kimse hatırlamaz demiş herhalde ve oturup kendi adıyla Istrati romanı yazmış!" Şimdi bir de sevilen popüler şarkılarımız konusunu hiç açmayayım.
Orası felaket, malum!

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma