Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Kuşlar...

Kışın ortasında azıcık güneş açtı ya, yine o güzelim kuş cıvıltılarıyla güne başlar olduk. Fakat baktım da, balkona irili ufaklı kuşlar için koyduğum farklı yemlere dokunan...

13 Şubat 2016 | 150 okunma

Kışın ortasında azıcık güneş açtı ya, yine o güzelim kuş cıvıltılarıyla güne başlar olduk.
Fakat baktım da, balkona irili ufaklı kuşlar için koyduğum farklı yemlere dokunan olmamış.
Oysa daha geçen yıl mısırları, ekmek parçalarını, yemleri hapur hupur götürürlerdi.
Artık eminim; bu şehrin kuşlarıyla insanları arasındaki bağ koptu.
Ağaçların bile en tepedeki dallarına konuyor, sanki aşağılara inmekten korkuyorlar.
Cebinde sapanla dolaşan çocukların çağında bile insandan bu kadar korkmaz, bu kadar kaçmazdı kuşlar.
Böyle böyle zihnimizden de silinip gidiyorlar. Muğlak, yekpare ve uzak bir terim olarak "kuş" diye bir şey kalıyor geriye.
Kuş seslerini seven ama kuşları sevmeyen; hatta bilmeyen bir toplum olmak acıklı değil mi?
Birkaç yıl önce BBC kuş sesleri yayınlayan bir radyo kanalı açmıştı da, bir anda on binlerce dinleyici toplamıştı. Radyoyu dinleyenleri farklı kuşların farklı sesleri üzerine bir merak sarmıştı.
Bizde olur mu? Sanmam.
Çünkü dikkatimizi vermek, yoğunlaşmak noktasında çok zorlanıyoruz. Huzursuz, hiperaktif, zihni dağınık insanlar olup çıktık.
***

İşin aslı şu; bakmıyoruz kuşlara...
Ama onlar bize bakıyorlar ve anlıyorlar anlayacaklarını.
Geçen gün tesadüf eseri ilginç bir makaleyle karşılaştım. Ethologlar (hayvan davranışlarını inceleyen bilim dalı) şehir kargalarının insanlarla çok yoğun bir göz teması kurduklarını ve sık karşılaştıkları insanlara ilişkin bir tür "hafıza" biriktirdiklerini iddia ediyorlardı.
İster istemez, geçmişte birbirimize kargaların "zekâ"sı üzerine gerçek hayattan hikâyeler anlattığımızı hatırladım.
Şimdi gençlere "karga çok muzip bir hayvandır" deyince, uyduruyorum sanıyorlar.
Martılara simit atma romantizmi(!) de olmasa, kuşların hayatımızdaki yeri şiirler, şarkılardan ibaret kalacak.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma