Boşuna yorulduğumuzu düşünüyorum bazen.
Yorum, yorum, yorum...
Fakat neye yarıyor?
Hani daha kısa süre öncesine kadar "Kürt" lafının geçmesiyle bile tüyleri ürperenlerinHDP, hatta PKK sevdasını; daha iki yıl önce Gezi'deki Kemalistlere tiksintiyle bakan Kürt milliyetçilerinin şimdiki ittifaklarını anlamlandırmaya çalışıyoruz ya...
Hani CHP'lilerin iki yıl içinde şekilden şekle, kılıktan kılığa girmekte gösterdiği şaşırtıcı becerinin arka planını sorgulamaya çalışıyoruz ya...
"Bütün bunlar nasıl oluyor da, oluyor!" meselesini çok uzatıyoruz.
Neden mi?
Birincisi...
Çıldırmış falan değiller. Manevralarının, manipülasyonlarının, uzaktan çelişki gibi gözüken hinoğlu hinliklerinin bilincindeler. İkincisine gelince...
İşte orası önemli.
Peki neresi?
Genellikle görmezden geldiğimiz veya hakkında yanıldığımız bir nokta.
Bizim laiklerimiz özünde sadece laiktir.
Türk, Kürt, ulusalcı, liberal, solcu, Kemalist, Marksist, İstanbullu, Diyarbakırlı, şu, bu fark etmez.