Lider "öne itilen" değil, "öne geçip yürüyen"dir.
İdare etmez, önderlik eder.
Başarılı yönetici olmak başkadır, ilham veren yönetici
olmak başkadır.
Yani...
"Madem genel başkanım, o halde liderim" veya "lidere ne gerek var,
her şey ekip işidir" diye atıp tutmak kolaydır.
Ne var ki, gündelik gerçekler böyle atıp tutanları eninde sonunda
mahcup eder.
Yok! Lafı bizim siyasetin kimi aktörlerine getirmek niyetinde
değilim.
Hele bizim aydın tayfasının pek sevdiği "liderlik, ilham, dava
önemli değil, projeler önemli" şeklinde özetlenebilecek malum iddia
hiç umurumda değil. Kendileri de inanmıyor ama bu uyuz iddiayı
dillendirdiklerinde pek "aydın" göründüklerini
düşünüyorlar.
Şu anki derdim çok yalın...
Güncel bir örnekten kalkarak "liderlik" kavramının
medyatikleştirilmiş dünya siyasetindeki yerine vurgu yapmak
istiyorum.
Gerisini siz getireceksiniz zaten!