Ben "küreselci mahfil"lerden diyeyim, siz "yok yahu,
direkt Fetö'den" deyin ama bir işaretçakıldığı, kesin.
Belki de muhafazakâr kesimde yeni kıpırdanmaya başlayan pek
hesapçı ve pek mahcup anayasa itirazcılarından gelen bir
öneridir.
Fakat sonucu görüyoruz.
CHP teşkilatı, kimi CNNTürk, NTV yorumcuları ve Ataşehir, Bağdat
Caddesi, Nişantaşı, Çankaya, Karşıyaka ahalisi ağız
değiştiriverdi.
Neymiş? "Sistem değişikliğine itirazları şahıs
odaklı değil"miş...
Asıl Erdoğan'dan sonrası korkutuyormuş onları...
Sanıyorlar ki, Erdoğan nefretlerinin bir günde
bittiğine bizi inandıracaklar.
Sanıyorlar ki, 15 Temmuz'da katilleri gizlice alkışlayanları fark
etmemiştik; "hepsi tiyatroydu" diye sayıklayan pislikleri
tanımıyoruz.
Hatta geçen akşam...
Bir tv sunucusunun korkunç bir şeyden söz edercesine gözlerini
büyüterek "ya bir sonrakiseçimde bağımsız biri seçilirse, kötü
olmaz mı?" diye sorduğuna tanık oldum.
Acaba hanımefendinin demokrat (!) zihninde "bağımsız Cumhurbaşkanı
adayı" nasıl bir şeye tekabül ediyordu?
Demek ki, yeni taktik bu...
"Erdoğan'a değil, yeni sistemin sakıncalarına odaklanın!" denmiş
ama ezberci olduklarından derslerini de çalışmıyorlar.
Her ağızlarını açışları, her itirazları mevcut sistemin nasıl
demokratik temsilden uzak olduğunu ve siyasetin mafyalaşmasına yol
açtığını bir kez daha vurguluyor.
Doğrusunu isterseniz...
Sabah akşam "benim oyum çobanınkiyle bir mi?" diye sorarak
ömrünü yiyen kesimler beni pek ilgilendirmiyor.
Onlar "Hayır!" vermezlerse, milletin hatırı kalır!
Fakat bir de eşine dostuna, okuruna, izleyenine "ezelden beri
AK Partiliyim fakat bu seferbiraz bunaldım" havası verenler
var ki, beni cidden şaşırtıyorlar.