Geç uyandık, deriz ya...
Orada sürekli "geç kalmışlığa" vurgu yapar ve esası kaçırırız.
Oysa esası şu...
Uyutuluyoruz.
Bazen de işimize öyle geldiği veya dünyaya ancak öyle
katlanabileceğimizi düşündüğümüz için basbayağı bile bile uykuya
yatıyoruz.
Uyanması geç oluyor.
Hayır!
Küçük hayatlarımızdan söz etmiyorum.
Sosyal ve siyasal gelişmeleri, global resmin arka planındaki
dinamikleri kastediyorum.
Kırk aylık bir heves sandığımız FETÖ'nün kırk yıllık bir hazırlık
olduğunun çok geç kafamıza dank etmesi gibi...
Muazzam bir özgürlük dalgası olarak selamladığımız "Arap Baharı"nın
aslında Ortadoğu'yu yeniden düzenleme planının bir parçası olduğuna
ancak yeni yeni ayıldığımız gibi...
***
Yirmi yıl öncesini hatırlıyor musunuz?
Bütün köşeciler "tek kutuplu dünya" vizyonuna kendimizi
kaptırmıştık...
Akademisyenler "tatlı, şirin, barış içinde global köy" üzerine ne
masallar anlatıyordu.
Global kapitalizm bir süre arzularımızı okşamış, adaletsizlikleri
saklamış, öfkeleri, yatıştırmıştı.
Rüya hapıydı bu.