Şu kesin!
Hürriyet'in meşum haberinin sorumluları hesap vermeli!
Ordunun dahli var mıdır, varsa ne kadardır, bilelim.
Bu da tamam!
Fakat ben esas "rahatsızlığı" bir kere daha hatırlatmak isterim.
7 soru 7 cevap formülüne aldırmayın...
Bilin ki, kim rahatsızsa...
Milletten; milletin 15 Temmuz'da darbeye canıyla kanıyla direnişinden rahatsız...
***
Madem işin içinde medya var; eski düzenin medyası...
Anlamak için geriye gitmek gerekiyor.
Öyle 28 Şubat'a falan değil, daha geriye; demokratik seçimlerle gelmiş siyasi iradenin ilk kez tankla tüfekle alaşağı edildiği 27 Mayıs 1960 darbesine mesela...
Bakın, bir dönemin medya ve siyasette en belirleyici isimlerinden biri...
27 Mayıs öncesi "öğrencilerin kıyma yapıldığı" gibi düzmece haberlerde payı olduğunu çok daha sonra itiraf etmiş, Hürriyet Vakfı kurucularından, Aydın Doğan Vakfı üyelerinden, defalarca mecliste milletvekili olarak görev yapmış gazeteci Orhan Birgit...
Darbe sonrası İstanbul'a gelen İngiliz gazetecilere ne dediğini şöyle anlatıyor...
"İdamlar sırasında da halk toplanacak, direnecek sanıyorlardı.
Hayır! Çıt çıkmaz dedim. Nitekim, çıt çıkmadı. Tank üstüne çıkan bir kişi bile olmadı. Böyle olaylar gelişmedi."
***