Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Mızmızlık hapishanesi... Modern konfor!

Hatırlıyorum, yıllar önce "haydi sallanma, bitir artık okulunu!" diye çıkışmıştım... "Bitirmem lazım ama psikolojim bozuk" diye yakınmıştı. Aradan yıllar geçti... Geçen gün...

30 Eylül 2017 | 456 okunma

Hatırlıyorum, yıllar önce "haydi sallanma, bitir artık okulunu!" diye çıkışmıştım...
"Bitirmem lazım ama psikolojim bozuk" diye yakınmıştı.
Aradan yıllar geçti...
Geçen gün karşılaştık.
Hayatının nasıl sorunlar yumağı haline geldiğini anlamak için onu beş dakika dinlemek yeterdi.
Dost bildiklerinin tamamı foslamış, akraba diye güvendikleri kazık üzerine kazık atmıştı.
İş tercihi giderek bir köleliğe dönüşmek üzereydi.
Çok belliydi ki, böyle giderse, pek yakında eşi ve çocuğuyla da arası açılacaktı.
"Kopar" dedim; "bu hayat tarzıyla bağlarını kopar; iyi insanlarla ilişki kur ve ekonomik durumun henüz bozulmamışken bir başka işin planını yapıp harekete geç!"
Dışarıdan böyle konuşmak kolay tabii. Fakat şimdilik elimden başkası gelmezdi.
Nasıl karşılık verdiğini tahmin edersiniz...
"Çok haklısın! Hele bir psikolojim düzelsin, dediklerini yapacağım."
Ne yalan söyleyeyim, "Be çocuk! Psikolojin zaten bu yüzden bozuk" falan deyip konuşmayı uzatmak istemedim.

***

İnsandan, hatta toplumdan bile bahsederken konunun "psikanalitik" boyutlarına dikkat çeken biriyim, biliyorsunuz.
Fakat gündelik hayatta her köşeye sıkıştığımızda "psikolojizm" tuzağına düşmemiz beni hasta ediyor. (Efendim elbette Husserl'in eleştirdiği felsefi psikolojizmden falan söz etmiyorum; kastettiğim gündelik hayattaki uyduruk bahanelerimiz.) Bakıyorsun...
Adamın "hücre"sinin kapısı açık.
Çıkıp gitmiyor.
Neymiş, psikolojisi bozukmuş! Dışarıdan korkuyormuş, zaten mecali de yokmuş!
Bakıyorsun...
Aklı başında bir kadın...
Ama görümcelerinin, arkadaşlarının, hatta sosyal medyanın haset, imrenme, yarışma anaforundan çıkamıyor; boğuldu boğulacak...
Oysa o girdaptan kurtulması için hayatını bile değil, sadece hayata bakışını değiştirmesi yeter!
Ama ne yapıyor?
"Psikolojisinin düzelmesini" bekliyor.
Daha çok bekler!

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma