Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Mücadele

Böyle olmaz! Duruşmada dalgasını geçen sanıklara kürsüden "çocuk oyuncağı değil bu!" diye seslenip sinirlenerek... Suikastçının mahkemeye gelirken giymesini engelleyemediğin tişörtü sokaklarda...

25 Temmuz 2017 | 3.838 okunma

Böyle olmaz!
Duruşmada dalgasını geçen sanıklara kürsüden "çocuk oyuncağı değil bu!" diye seslenip sinirlenerek...
Suikastçının mahkemeye gelirken giymesini engelleyemediğin tişörtü sokaklarda kovalamaya başlayarak...
Fetö'cüler devletten tasfiye edildi mi, edilmedi mi konusunda birbirini tutmayan açıklamaları birkaç gün arayla yaparak...
Yerel yönetimlerdeki haşhaşilere göz yummayı medyatik bir pişkinlik haline getirerek...
Fetö ile mücadelenin sağlam bir kamuoyu ayağı oluşturulabilir mi? Hayır!
Sonra da kızıyoruz; kırk yıllık İslamcı/muhafazakâr entelektüellerin bazıları neden sürekli Fetö'cülerin "mağduriyet"inden söz etmeye başladılar diye...
Eh şaşacak bir şey yok!
Onlar üzerinde de çalışıyor ve durmaksızın vicdanlarını, bağlarını, bağlantılarını kaşıyorlar.

***

Dönen dolabı anlamak için sadece tişört olayına bakmak bile yeterli.
Göğsünde "Hero/ Kahraman" yazılı tişörtü giyen sanık herhangi biri değil, 15 Temmuz'un en kritik duruşmalarından birinde sanık...
Muğla 2. Ağır Ceza'daki Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasından söz ediyoruz.
Peki tişört ne zaman fark edildi, biliyor musunuz?
Kimse adliye girişinde jandarmalar arasında gazetecilere film sahnesi "poz"ları veren sanığa "hoopp bir dakika!" falan demedi.
Duruşma devam ederken Erdoğan'ın avukatları fark etti. Onlar "burada devlete meydan okuma var, tişörtün çıkarılmasını talep ediyoruz" deyince olayın farkına varıldı.
Ardından salonda ciddi gerginlik yaşandı, itişmeler kakışmalar ve sanık duruşmaya devam etmeyeceğini söyledi; cezaevine geri gönderildi.
Gerisi malum... Yaklaşık bir hafta geçti...
Şimdi kime sorsanız, o alçak suikastçının görüntüsünü değil, ATM önünde veya Boğaz kıyısında üzerlerinde o tişörtle yakalanıp gözaltına alınanlarınkini anlatıyor.
Yani madalyon tersine çevriliverdi!

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma