Musul'a giden Irak ordusu iki gündür duruyormuş...
İlk direniş belirtisinde tökezlemiş, sarsılmışlar...
Ajanslar bu haberleri geçerken şaşırdınız mı?
Sanmam.
Günlerdir tv'lerdeki haber görüntülerini izliyorsanız, şaşırmanız
imkânsız.
Yüzlerce farklı bayrakla kameralar önünde poz vermeyi seven ama
uzaklarda bir yerden ateş açılınca ne yapacağını bilemeyen bir
güruha ordu denebilir mi?
İşin gerçeği şu...
Koalisyon güçleri gerçekten DAEŞ'i yenmek ve şehirden atmak
istiyorlarsa, bunu çok başka biçimde yaparlardı.
Bunu bilmek için uzman olmak gerekmiyor.
Musul'un özgürleştirildiği yok! İşin o yanı hikâye!
Tersine, yeni bir iç savaşın temelleri derinleştiriliyor.
***
Hep anlattım ya...
DAEŞ taşı bir seferde çok kuş vuruyor.
Defalarca söyledim...
Her cıvataya uyan bir tür İngiliz anahtarı!
Şimdi tabloyu baştan alıp soralım...
Mezhepçi bölünmeye teslim olmuş ve Şiilerin yönetimine terk edilmiş
bir Bağdat'ın eli nasıl rahatlatılır, durum bütün dünyada nasıl
meşrulaştırılabilirdi?
Cevabı biliyorsunuz...
Siyasi ve sosyal ortamdan ve dünyanın dikkatinden Sünni Iraklıları
uzaklaştırıp yerine DAEŞ'i koyarak...
Olay buydu.
Nitekim başardılar da.