Tamam! Kendini bilme! O zaten senin için uzun, sarp, meşakkatli bir yol. Hem "kendi" (nefs/benlik) konusunu nereden bakarak ele alacaksın, bilmem ki! Çünkü aklın gidip gidip geliyor. Günümüzün canı çarçabuk sıkılan insanısın; sabretsen, azmetsen ne güzel olur ama büyük ihtimal daha başta ilgin dağılacak, kafan bulanacak. Bir süre o dergâhtan bu dergâha ezeli hikmet yolunda mesafe almaya çalışıyorsun, sonra bir bakıyorum ki "yaşam koçları"nı sıraya diziyorsun. Bir gün "ah şu egolar, egolar!" diye yakınıyorsun (hem niye bu çoğul söyleyiş Allah aşkına! Biri kesmiyor da, onun bile fazlasını mı istiyorsun!) ertesi gün herkesi "kendini şımartmaya" çağırıyorsun falan... Böyle ne çok şey var; dilinden hiç düşürmüyorsun ama bir an durup düşünmüyorsun.