Gençler artık "lezzetli, güzel, doğru,
kullanışlı, hoş, anlamlı" buldukları
şeyleri böyle tanımlıyorlar.
Üstün Dökmen geçen gün "çocuklara uzun yıllardır sınav sisteminden
başka hiçbir şey vermedik ki onlar da artık her şeyi başarı
üzerinden değerlendirip puanlıyor" diyordu, haklıydı.
Üstelik köşe başında yediği hamburgeri, annesinin yaptığı pilavı
beğendiğini bile "çok başarılı" diyerek anlatan bu
gençler kendi hayatlarını aynı ölçüye vurduklarında, tatları
kaçıyor, kırgın ve suskun kalıyorlar.
Bilmem farkında mısınız; gerçekte fena halde öfkeliler.
Eh, her şeyin ölçütü ne idüğü muğlak "başarı" kavramı olunca...
Bu yol başka nereye çıkabilirdi?