14 Mayıs'tan önceydi...
Mahallede birilerine "Haşmet babayı severim ama üzgünüm ki,
hepsi yargılanacak" diye fısıldayıp duran
TİP'sizin biri vardı.
Liste yapıyormuş, oradan buradan, siyasetten medyadan...
Şimdi ortalarda görünmüyor, dediler.
Dün Fuat Uğur'un "Emin çapalarken, vur
beline kazmayı" başlıklı yazısını okurken aklıma
düştü.
Hakikaten yahu!
Nasıl nefret doluydular; nasıl bir şirretlikti yaptıkları...
"Ağlayarak özür dileyeceksiniz" diyenleri de
vardı.
Demek ki, bu bildikleri, tanıdıkları, hemhal oldukları bir hâl ama
biz bilmiyoruz.
Öyle bir noktaya gelmişti ki iş...
Fuat'ın dediği gibi, bu tayfa rüyalarında
bizim için konsantrasyon
kampları...