"Bunlar mülteci" diyor kurtarma ekibinin şefi;
"artık bize emanetler; vakit kaybetmeden barınabilecekleri bir yere
götürmemiz gerek.."
Parmağıyla işaret ettiği yerde açlık ve susuzluktan bir deri bir
kemik bir aslan yatıyor.
Zamanında ona Aslan Kral'ın adını vermişler:
Simba.
Fakat haşmetinden eser yok.
Az ötedeki Lula adlı ayının hali de farklı değil.
Zor durumdaki hayvanlara yardım götüren Four Paws ekibinden
veterinerler Musul Hayvanat Bahçesi'nde sağ kalmış iki hayvanı
serumlarla hayata döndürüyorlar.
Olay şu...
Irak Ordusu nisanda hayvanat bahçesinin bulunduğu bölgeyi ele
geçirmişti.
Simba ve Lula'yı kurtarmaya geldiler.
Dünya yukarıda anlattığım görüntülere bayıldı.
Aynı günlerde koalisyon uçakları hedef ayırmadan Musul'un meskûn
alanlarını bombalıyordu.
Yüzlerce kadın, çocuk, ihtiyar öldü. Cenazeler el arabalarında
taşındı.
Fakat o görüntülere aldıran olmadı.
Musul DEAŞ'tan kurtuluyordu ya...
Masum sivillerden birileri ölmüşse, hesabı yapılmazdı.
Medya müstemlekesi haline gelmiş zihinlerimiz için "eh, o kadar
olacak"dı...
Nitekim öyle oldu.
Nisandan bugüne binlerce sivil öldü Musul'da.
Ajanslar haberini verip geçti. O kadar!