Halkımızın dayatılan modalara uyar gibi yapıp dalgasını geçişi
var ya...
Bayılıyorum.
Geçen pazar orta ve üst sınıf beyaz yakalılar Avrasya Maratonu'nda
"şu hayır işi için, bu dava için koşuyorum" diye yırtınırken...
Onlar uzak şehirler ve semtlerden gelip köprünün tam orta yerinde
kahvaltı sofrası kurdular.
Baktım...
Beyaz yakalılar en şık koşu kıyafetleriyle birbirlerini görüntüleme
telaşındayken, onlar küçük bir masa kurmuş, üşenmeden yanlarında
taşıdıkları plastik kaplardan böreklerini çıkartıyor, termoslardan
kâğıt bardaklara çay döküyorlardı.
Eh, haksız da sayılmazlardı.
Nitekim aralarından biri tv kameralarına da söyledi: "Her zaman
yakalanacak bir fırsat değil, şükür ki şimdi bu manzarada kahvaltı
yapıyoruz!"