Bir tayfa var...
Yıllarca "amiral gemisi tayfasıyız" diye caka satmış olmalarına
aldırmayın...
O gemi halkın kayalıklarına çarpıp parçalanalı çok oldu.
Çoktandır yazları "Santorini senin, Patmos benim" dolaşan; rüzgâr
alamadığında patronun Bodrum'daki yazlığına sığınan bir tekneleri
var.
Her gün gazetelerinde, tv'lerinde, sosyal medya hesaplarında
ağlaşıp duruyorlar...
Her şey ne kötü, eskiden ne güzeldik diye dövünüyorlar.
Yandık, bittik kül olduk sızlanmaları hiç bitmiyor!
Diktatörlükten canlarına tak etmiş falan...
***
Azıcık dürüst olun diyeceğim de..
Olamazlar. Bari mahcup olmayı bilseler de sosyal medya hesaplarını,
instagramlarını falan ona göre ayarlasalar!
Görüyoruz işte!
Keyifleri gıcır.
En güzel coğrafyalarda, en iyi mekânlarda eskisi gibi yaşamaya
devam ediyorlar.
Hatta refahları arttıkça artıyor.
Yiyor, içiyor, eğleniyor, sonra da toplu halde selfie çektirip
ertesi gün klavye başına geçince "kapkara bir ülke" tablosu
çiziyorlar.
Eh, millet de bunu yemeyince kızıyorlar.
Şimdi bu tayfa "evetçilerin morali bozuk" diye tutturdu.
Yeni numaraları bu!
Bizim Melih'in (Altınok) "medyanın başkırosu" da geçen gün "evetçi
arkadaş nedir bu kapkara ruh hali?" diye soruyordu.
Hani tanımasak neyse...
Sanki bitmez tükenmez haz bağımlılığı yüzünden depresyon salgınına
tutulanlar bunlar değil.
***
Gelelim esas meseleye...
Halkın morali zaman zaman bozulmuyor mu?
Bozuluyor elbette.
Ama "kafası iyi" olmadığında dünyaya katlanamayan bu tipler ruhları
iyilik ve merhametle dolu sıradan insanların neye "bozulduğunu"
nereden anlayacaklar?