Gelin, sıcak gündemi bir yana bırakıp havayı biraz
dağıtalım...
Nasılsa sonunda toparlanıp yine gündeme bağlanacak.
1970'lerdeki halimizi anlatayım size...
Öğrencisi, memuru, emeklisi aklını "Tanrıların Arabaları"na
takmıştı.
Erich Von Daniken adında (fikir çalıp çırpmaya meraklı olduğu
sonradan anlaşılan) İsviçreli bir otel müdürünün macera olsun diye
yazıp 1968'de yayımlandıktan sonra bomba etkisi yaratan kitabından
söz ediyorum.
Daniken, eski uygarlıkların uzaylılar tarafından kurulduğunu ve
tekniğine akıl erdirmekte zorlandığımız kimi kalıntıların
uzaylıların giderken geride bıraktığı izler olduğunu iddia
ediyordu.
Mitolojilerde rastladığımız "Tanrılar-Yüce varlıklar" falan aslında
hep uzaylılardı.
Halimiz öyleydi ki...
Daniken'in kitapları "okumuş kitle"ye sokaklardaki ülkücü- devrimci
savaşını, Kıbrıs Harekâtı'nın sonuçlarını, kurulup bozulan
koalisyon hükümetlerini ve tüp gaz kuyruklarını
unutturabiliyordu.
Sonra gün geldi, bu rüzgâr önce dışarıda, sonra bizde bıçak gibi
kesiliverdi.
Unutmamalı! Aynı dönemde dünya üzerinde "Soğuk Savaş"ın etkisi
kırılmış; komünizmin içerden çürüdüğü gerçeği açığa çıkmıştı.
Peki bugün niye konumuz Erich Von Daniken?
Çünkü 82 yaşındaki yazarın bu yıl nedense birden çenesi açıldı.
Geçen bahar medyaya "uzaylılar on yıl içinde gelecekler" demişti;
şimdi yine konuşmuş, zamanı belirsiz bir tarihe çekmiş ama esas
oltayı da sarkıtıvermiş:
"Zaten burada oldukları ihtimalini de göz ardı etmemeli!"