Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Önümüze bakalım...

Her seçimden, her referandumdan sonra günlerimiz oy oranlarını ve "seçmen mesajları"nı tartışarak heba olup gidiyor. Şimdi bir de Türkiye'nin sandık güvenliği ve seçim başarıları konusunda ikna...

21 Nisan 2017 | 555 okunma

Her seçimden, her referandumdan sonra günlerimiz oy oranlarını ve "seçmen mesajları"nı tartışarak heba olup gidiyor.
Şimdi bir de Türkiye'nin sandık güvenliği ve seçim başarıları konusunda ikna turları başladı. Her kanalda sayısız konuşmacı tarihten örneklerle bunu anlatmaya çalışıyor.
Oysa "hile" olduğunu iddia edenler için bu gerçeklerin ve tutarlılığın bir anlamı yok.
Soros ve Fetö'nün acentesi gibi çalışıp ortalığı karıştırmak isteyenler bunları gerçekten umursuyor olabilirler mi?
Sonuçta ne oluyor?
Yeni anayasa ve yeni hükümet sistemine geçildiği gözden kaçırılıyor.
Durum o kadar saçma hale geldi ki, artık sonuca değil, detaylara takılır olduk.
Medyanın bu yapay bunalım atmosferini daha fazla uzamadan dağıtması gerekiyor.

***

Sürekli söylüyorum...
Dünya çok hızlı dönüyor. Şimdi aylar, günler değil, her saat kritik bir dönüşüme, yeni bir gelişmeye gebe.
O yüzden boş tartışmaları bitirip önümüzdeki günlere odaklanmalıyız.
Malum, Obama ayrılmadan önce küreselci ABD ile ulusalcı stratejileri ağır basan Rusya arasında çıkan kavga bizi de yarattığı girdabın içine çekmişti.
Doğrusu, boğulabilirdik.
Zor kurtardık.
Kurtulmak için çabalarken15 Temmuz'la üzerimize geldiler. İster istemez 60 yıllık askeri/ ticari/ diplomatik ittifaklarımızdan şüpheye düştük.
Şükür ki çok şeye ayıldık fakat çok da hırpalandık.
Trump belki güvenilir adam değildi fakat arkasındaki güçlere bakarak, o gelirse belki bu kavga biter sandık. Böylece biz de kendi işimize bakacaktık.
Tabii ki, küreselciler hemen sahneyi bırakmaya razı gelmeyeceklerdi.
Nitekim teslim olmadıkları gibi daha da azdılar.
Basit bir kavga değil bu...
21. yüzyılın parasını, insanını, coğrafyasını dizayn etme kavgası...
Ve Trump şu an iki arada bir derede...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma