Sandınız ki...
Halkı koyun yerine koyunca...
Milletin sizden geri kalan kesiminin büyük bir sürü olduğuna kanaat getirince...
Sizin üzerinize de kendiliğinden bir soyluluk gelecek!
Anında aslan kesilecek veya soylu bir at gibi şaha kalkacaksınız.
Olmadı tabii!
Bir sınıf olarak varlığınızın bazen tankla, topla, tüfekle, çoğu zaman oligarşik sermayenin maaş niyetine sadakalarıyla ayakta durduğunu unuttunuz.
Göklere çıkardığınız eğitiminizin yarımlığına kör oldunuz.
Seçkinliğiniz zaten bir hezeyandı, ötesi yoktu.
Daha net söyleyeyim...
Sandınız ki...
Halk nereye çekiliyorsa, oraya gidiyor.
Çok fena yanıldınız.
Halka yukarıdan değil, yanından baksaydınız, anlardınız: Onlar aslında sizden kaçıyor!
Şimdi kendi gerçeğinizi yüzünüze söylemenin, yani size "farkında mısınız, gitgide koyunlaşıyorsunuz?" diye sormanın tam zamanıdır.
Fakat o bereket timsali güzelim hayvanlara haksızlık etmek istemiyorum.
Şöyle ifade edeyim...
Zihninizi öyle şeytani bir çobana teslim ettiniz ki, her gün biraz daha sürüleşiyorsunuz.
O "üst akıl" sizden aynı anda hem ulusalcı hem CNN'ci; hem ikna odacı hem çarşafçı; hem faşist hem özgürlükçü; hem paralelci hem balyozcu; hem Kürtlerden uzak duran hem de HDP'ye oy atan insanlar olmanızı istiyor.
Bir an bile duraksamıyorsunuz, derhal emre itaat ediyorsunuz.
Liberaliniz, solcunuz, sağcınız her seçim döneminde aynı tornadan geçiriliyorsunuz.