BM Genel Kurulu'ndaki liderler, Trump'ın "İki yıldan kısa bir
sürede ülkemizin tarihindeki bütün yönetimlerin başardığından daha
çoğunu başardık. ABD, şimdi daha güçlü, daha zengin, daha
güvenli..." sözlerine güldüler tabii...
Buna gülmek kolay!
Al işte Trump kafası, Trump kibiri, Trump abartısı, der
gülersin.
Ama mesela İran'ı suçlarken şöyle dedi Trump: "İran kendini
zenginleştirmek için bulduğu her kaynağı yağmalamaktadır."
Sanki ABD'yi anlatıyordu ama kimse gülmedi.
Latin Amerika'yı suçlarken de "Suç ağları ve kışkırttıkları
uyuşturucu kullanımı kırılgan toplumları kötü etkilemektedir"
dedi.
Kendi ülkesinin tarifi gibiydi, buruk bir gülümsemeyle dinlenecek
sözlerdi.
Pentagon/Trump ikilisinin çizdiği yeni yol Avrupa'nın çıkarlarına bütünüyle aykırı ama güçlü biçimde ses çıkaramıyorlar.
Bu siyasi ahlak açısından ciddi bir zafiyet.
Cesaret sıfır, çürüme belirgin.
Toparlanacak gibi de değil.
BM kürsüsünden Erdoğan'ın verdiği ayarın (sadece Kudüs vurgusu bile başlı başına Trump'ın yüzünü kızartacak nitelikteydi) onda birine cesaret eden bir Avrupalı çıkmadı. Bundan sonra da çıkacak gibi değil.
Macron'un Genel Kurul konuşması da ortada!
ABD'nin adını anmadan ABD'nin İran politikasından şikâyet etti. Yine Trump'ın adını anmadan "Nasyonalist politikalar dünyayı felakete götürür" falan da dedi.
Nihayetinde, Kuzey Suriye'de ABD izniyle asker bulundurabilen bir ülkenin liderinden daha fazlası da beklenemezdi. *** Şeytan ayrıntılarda gizli derler ya...
Trump konuşmasında Ürdün'e özel bir vurgu yaptı ki, dikkatlerden kaçmamalı.
Bu ülke öyle merhametliymiş ve öyle doğru politika (!) izliyormuş ki, "mültecileri evlerine en yakın yerlerde barındırıyormuş."
Türkiye'den hiç söz etmedi tabii.
Ama Ürdün ile özel bir işi var ABD'nin. Yağlar, ballar boşuna değil.
Ürdün'ü "İngiliz egemenlik alanı"ndan kopartıp Suudiler gibi tamamen kontrol etmeye başladıklarında "İsrail dışına çıkartılmış ve Ürdün toprakları ve Sina'ya yayılmış büyük Filistin" projesini başlatacaklar.
Bu da bir kenarda not olarak bulunsun.