Dünya hayatı eksiktir, ölüm tamamlar. Eh, misafir evine yayılmaya çalışanların oldum olası itici görünmesine şaşmamak gerek.
***
Modern hayat türlü çeşitli sarhoşluklarla şu "derin bilgi"yi
zihnimizden silmeye çalışıyor: Ne kadar sevilirsek sevilelim,
ihtiyacımıza yetmez. Ne kadar seversek sevelim, tam karşılığını
bulmaz. Zamanı ne kadar kovalarsak kovalayalım, bizden önde koşar.
Ve her başarı, başarılamayan ne çok şey olduğunu hatırlatır. Yani
öyle ya da böyle hep eksiğiz, buralı değiliz, gelip
geçeceğiz.
Eksiklikle sürekli kavga etmek (yedi sülalene yetecek kadar
zengin olma çabası, vb.) veboşluğu tıka basa doldurmaya
çabalamak ( "gayb"ı ortadan kaldıracak kadar ideolojik bakış,
vb.) insanın felaketidir.
Bir tanıdığım var. Çevresi el üstünde tutuyor onu. Pırıl pırıl
gülümsemesine aldanmamalı, kapkaranlık bir tatminsizlik içinde
yüzüyor. Çünkü on parmak yetmiyor ona, daha fazla parmağı olsun
istiyor. Şimdi ona Kuzey Amerika yerlilerinin savaşçı olmaya geçiş
töreninde bir parmaklarını dipten kesip "Varlıkların varlığı"na
kurban ettiklerini anlatsam, anlar mı? Schuon, "on sayısı
halkayı tamamlar ve bu kabul edilemez" der. Zekatını(borcunu,
kefaretini) vermeden kazanmak arzusu modern insana özgü
bir arsızlık ve nihayetinde apaçık bir yenilgidir.