"İnsan Kaynakları" diye bir şey ortaya çıkıp iktisadi hayat öyle yönetilmeye başlanınca ne oldu? Kaynakların "insani" bir biçimde yönetilmesi unutuldu.
***
Geçen gün Çengel'de oturmuş depresyon sabahlarından söz
ediyoruz. Uyandığına bozulma hali hani... Neden, diye soruyor
birimiz. Selahattin (Yusuf) mırıldanıyor: "Çünkü
depresyon dediğin duruma uyanmak!"
Mutluluğu 12'den vuran tatil... Tamam! Artık ötekilerle aynı
begonvilin altında, aynı mavi kapının önünde, aynı tatil
kasabasının sokaklarında, aynı masada aynı yemekleri sipariş
ettiğini gösteren fotoğrafların var. Üstelik senin
sandaletlerin daha şık, güneş gözlüklerin daha havalı...
Asla uzaklaşamıyoruz! O çağ kapandı. Akıllı telefonlarımız
yanımızdayken hep "burada"yız. Konuşma, mesaj, sosyal paylaşım, vd.
Sürekli bir aradayız, hep iç içeyiz.Hasrete hasretliğimiz de bundan
mı?