Sağlık konuşuyorlar. Hiç durmadan. Tekrar, tekrar. Üstelik bir "kariyer başarısı"ndan söz eder gibiler. Bir grup eski arkadaşım. Çoğu "hoş" bir yere kapağı atmış emeklilerden oluşuyor. Tesadüfler bizi karşılaştırdı. Hasret gidermek güzel. Fakat lafın durup durup mutluluk ve sağlığa gelmesine şaşırıyorum. Dünya ve memlekette olanlarla "acaba gelişen olaylar şu halimizi kötü etkiler mi?" sorusuna cevap ararken ilgileniyorlar, o kadar! Tuzu kuru, "bembeyaz" ve seküler emekliliğin böyle bir türü var. Onlara bakıyorum, bakıyorum. Baktıkça derin mutsuzluklarını görüyorum. Onlar herhalde bunun sadece yalnızken farkına varıyorlardır: Kafayı bu kadar sağlığa ve mutluluğa takmak korkunç bir endişe ve huzursuzluk hali değil de nedir?