Son zamanlarda yolumu ne sık Mühürdar sahiline
düşürüyorum...
Ortaokul yıllarımı geri çağırmak için sanırım...
İmkânsız hayaller işte!
Neredeyse her akşamüstü ninemi İstanbul'un
minarelerini seyretmeye çıkarttığım
bankın olduğu yere gidiyorum.
*** Neyse ki
manzara üç aşağı beş yukarı aynı ama ne banklar var artık ne de her
yanı saran iyot kokusu...
Şimdi sadece yorgunluk kokusu var.
Geçmişini unutmuş, geleceğinden umudu
kesmiş bir semtin kokusu...
*** Farkındasınız,
değil mi?
Şehir gitgide küçülüyor.
İçine sıkıştığı...