Akşamın lacivert örtüsü üzerine kızıl pırıltılar dökerek Beykoz koyunun sularına iniyor...
Balıkçı tekneleri dört dönüyorlar...
Lüfer akını var.
Kanlıca'da otururken birden fırlayıp buraya nasıl, neden geldim, bilmiyorum.
Çoktandır kendime böyle sorular da sormuyorum.
Zaten biraz sonra salaşlığına bayıldığım Gül Balık'a girer, o leziz balık çorbalarını içerim.
Yağmur az önce dindi.
Karşıda Yeniköy, Tarabya tarafı sanki buğulu bir camla kaplanmış.
Hatıralar nasıl da sıraya giriyorlar zihnimde...
Tanpınar haklı.
Buralarda hatıralar hep canlıdır ve "daima bir yalnızlık hissi ile beraber yürürler."
*** Bir kent olarak...