"Kapıdan girer girmez bir serinlik karşılar insanı. Loştur
içerisi. İnsan geride bıraktığı sokaklardaki kör dilenciler gibi
hisseder bir an kendini. Ama çok sürmez, yeniden görmeye başlar
gözler. Yukarı kata çıkan merdivenin taş basamakları seçilir ve tam
orada bir kedi beklemektedir sizi. Her şey özlenmiş bir
sessizliğin simgesidir adeta. O an şükran
duygusuyla bir kedi gibi böyle sessizce yaşayabileceğini anlar
insan."
Elias Canetti, Marakeş'in canlı meydanlarından evlere kaçınca
yaşananları böyle anlatıyordu.
*** Nereden mi
aklıma geldi Canetti'nin satırları?
Şundan...
Hep "şehir" ile "kent" arasındaki farktan
bahsediyorum ya sizlere...
Şehir işte budur; yani dışarısı ne kadar...