İnsan çoğu zaman paraya pula değil, üç beş alkışa yenilir. Nice kişilikler, üç beş alkış almak uğruna yere serilmiştir.
***
Bizi en kolay sevilme duygusunun pürtüklü hazları ve cahil alkışların yarattığı coşku bozar. Şeytan alkışta gizlidir.
Sevilmeyen insan serpilip olgunlaşamaz. Fakat sevilmek var, sevilmek var! Bazılarımızın sevile sevile "küçüldüklerini" görmezden gelebilir miyiz?
Hiç hazan yapraklarına yakından baktınız, elinize aldınız mı? Cansızdırlar, dokununca çıt diye kırılıverirler. Fakat nasıl da güzeldirler ve bulundukları yeri güzelleştirirler... Modern hayatın zihni "bitiş"lerin bir tür "çirkinlik" veya "tatsız bir arıza" olduğu fikri üzerine kurulmuştur. Oysa tabiat her sonbahar bize hakikati gösterir: Bitiş, ayrılık, ölümkaçınılmaz olduğu kadar güzeldir.
Schopenhauer metafiziği ayakta tutan iki şey olduğunu söylermiş: Huzursuzluk ve var olanın yok olabileceğinin bilinci...