Doğrudur...
Kendimizden olanları, bizim gibileri severiz.
Fakat "öteki"ni, yabancıyı, aykırı olanı sevmeye kalkarsak...
Ya aramızdaki uçuruma yuvarlanır ya da âşık olur; öte yana
zıplarız.
O yüzden bir tür "uçuş"tur aşk.
Kanat çırpmaktan yoruluncaya kadar öylece sürer gider.
Ve o yüzden çoğu zaman bir "çirkin ve güzel" hikâyesidir; farkların
buluşmasıdır.
Biliyorum, yukarıdaki satırları okuyunca, içinizden "Hopp,
noluyoruz!" diye geçirdiniz.
Söyleyeyim...