Ah, "çiçek böcek"ten bahsetmek vardı şimdi... Şafakta yola çıkışlardan, uzun yollardan bahsetmek vardı...
Aşktan olmasa bile meşkten dem vurmak vardı...
İnsanın kendisiyle bitmez tükenmez kavgasını, bitkilerin ve hayvanların bize ima ettiklerini, metropol hayatının inançlarımızı ve ibadetlerimizi sıradan alışkanlıklara dönüştürme gücünü anlatmak vardı...
Hiç değilse, haftada bir gün, mesela bugün politikadan, ülkeden, dünyadan kopmak ve şu köşecikte biraz içe dönmek vardı...
Ne güzel olurdu!
O dönemlerimi bazen fena özlüyorum.
Varsın bazı medya sersemleri kendilerini ciddi işlerle uğraşır göstermek için beni "çiçek böcek yazarı" diyerek yine aşağılamaya kalkışsınlar, umurumda olmazdı.
Fakat gün döndü bir kez, hava döndü, devran döndü.
Sosyal ve siyasal alçaklıkların gemi azıya aldığı bir ortamda...
Her şey yolundaymış...
Olup bitenler normalmiş...
Zaten "demokrasi uzlaşmaymış, haydi el ele koalisyon için uzlaşalım"mış...
Gibi yapmak ve politika dışı yazılar kaleme almak çok zor.