Mursi kısa iktidarı boyunca merkez medya
tarafından Gazze'deki çatışma ortamını Mısır'a taşımakla
suçlandı.
Ambargo altındaki Gazze halkına yardım kanallarını açması döndü
dolaştı bugün ona verilen idam cezasının gerekçelerinden biri olup
çıktı.
Nasıl mı?
Mısır darbecilerinin diliyle şöyle...
"Muhammed Mursi ve arkadaşları ülke çıkarlarına aykırı
olarak Hamas'la işbirliği ve casusluk
faaliyetlerinde bulunmuştur."
Gerekçenin inandırıcı olmayışının ne önemi vardı!
Bu gerekçeyi yazanlar bile inanmıyorlardı.
Fakat nihayetinde darbe gerçekleşmiş ve maksat hasıl
olmuştu.
Bir dakika!
Burada duralım.
Şu an klavye başına oturup yazmayı hedeflediğim konu elbette Mısır,
Mursi, Sisi falan değil.
Türkiye'ye ve gündeme dair söyleyeceklerim var.
Fakat bu notum aklınızın bir köşesinde bulunsun istedim.
Çünkü bazı şeyleri yeniden değerlendirmek konusunda kışkırtıcı bir
kenar notu niteliği taşıyor.
Suriye sınırına ve sınırın hemen öte yakasında olup bitenlere öyle
odaklandık ki...
Sınırın bu yakasında olup bitenleri rutin görmeye başladığımızı,
hatta giderekdalgınlaştığımızı düşünüyorum.
Belli parmaklar sürekli Suriye'yi gösteriyor.
Sürekli "Türkiye Suriyeleştiriliyor" veya "savaş Türkiye'ye
taşınmak isteniyor" şeklinde korku söylemleri geliştiriliyor.