Hani Rakka'da devasa bir devlet mekanizması ve muazzam bir
savunma duvarı oluşturmuşlardı?..
Hani kafaları kızarsa Suriye'yi alır, Irak'ın kuzeyini işgal eder,
hatta Arap Yarımadası'na kadar yürürlerdi?..
Dört yıl boyunca kafamızı ütüleyen bu türden DEAŞ tezlerinden şimdi
söz eden kaldı mı? Hayır!
Rakka'da ve Musul'da ne olduğunu merak eden bile kalmadı.
İşin ilginç yanı...
Musul acımasız arkeologların eline düşmüş bir alan gibi kazıldıkça
kazılıyor ama bize iki yıl önce anlatılan DEAŞ'a bir türlü
rastlanamıyor.
O zamanlar hem TV programında hem de yazılarımda "kimbilir kaç
DEAŞ var?" diye soruyor ve "Gün gelecek işlevleri bitecek, kimse bu
kafa kesmeleri hatırlamayacak" diyordum da abarttığımı
düşünüyorlardı. Aynı kişiler bugünlerde "DEAŞ bitti sayılır, yerine
El Kaide küllerinden doğuyor" şeklinde analizler döşeniyor.
Haksız da değiller.
Çünkü şimdiki gidişat bu.
Neden acaba?
Şöyle mi düşünmeli?
DEAŞ küreselcilerin oyun alanına ait bir maymuncuktu.
Acaba küreselcilerle (paranın sahipleriyle) kavgaya girişen
"derinler" (savaş endüstrisinin baronları) eski oyuncularını mı
devreye sokuyor?
Bilemiyorum.
Aşırı komplocu bir formüllendirme olarak görülebilir ama kabul edin
ki, düşündürücü.