Oyuncudurlar...
Rol yaparak ünlenir, zenginleşirler...
Ve gün gelir, kişilikleri bir rolden ötekine koşturup durur.
Hatta Amerikan "Actor's studio" ekolünden olanlar, kişisel
gerçeklerini de ancak "oynayarak" ifade edebilirler.
Al Pacino, Robert De Niro ve benzerlerine bakın, demek istediğimi
anlarsınız.
Kendi hayatlarını anlatmaya çalıştıkları röportajlarında bile bir
film setinde gibidirler.
Al Pacino, kendini oynar.
De Niro, insanda gerçek hayatta gerçekten De Niro diye biri var mı,
şüphesi uyandırır. Öylesine aşırı rol kasar (overacting) her
seferinde...
Ne var ki, kitleler eğlence kültürünün hikâyeleri
karşısında çocuklaşırlar.
Sevdikleri oyuncuların rollerini, onların gerçek kişiliklerine
tercih ederler.
Sonrası?
Sonrası hep hayal kırıklığı...
Lafı şuraya getireceğim...
Belli ki, çevreciler, Leonardo DiCaprio'nun çok yetenekli
bir oyuncu olduğunu unutmuşlar.
Belli ki, ünlü aktörün birkaç yıldır "iklim mücadelesi"ne
yaptığı katkıları fazla ciddiye almışlar.
Şimdi öfkeliler.
Neymiş...
DiCaprio, 150 milyon dolarlık yatıyla atmosfere olağanüstü yüksek
miktarda karbondioksit salarak St. Barths adasına gitmiş...
Vava II adlı yat, dünyanın en çevre düşmanı teknelerinin başında
geliyormuş....
"Birleşmiş Milletler iklim elçisi" seçilen ve geçtiğimiz
sonbahar Glasgow İklim Zirvesi'nde kürsüye
çıkan DiCaprio'ya bu vurdumduymazlık yakışmazmış...