Görüyorum, sevgili kardeşim...
"Kutuplaşıyoruz" diye orandan burandan çekiştiriyorlar, yalanlardan
bina inşa ediyorlar.
Hiçbiri tutmadığında, "bak ama böyle giderse, sen de kaybedersin"
diye aba altından sopa göstermeye çalışıyorlar.
Eh, haklarını da verelim...
Kutuplaşanın, kutuplaşarak ayakta kalmaya
çalışanın, kutuplaştıranın asıl kendileri
olduğunu gözlerden saklamayı iyi beceriyorlar.
Sonunda sen de pes ediyor ve "bizim dilimiz kutuplaşma değil,
uzlaşma dili" şeklinde savunmalara geçiyorsun.
Ne oluyor?
Ana akım medya ve sosyal medyadaki tetikçileri sırıtarak soruyor:
"Huzur ve uzlaşma şimdi mi aklına geldi?"
Problemi fark edemiyor musun sevgili kardeşim?
Gerçekte uzlaşmaya hiç niyeti olmayan bu tayfaya "uzlaşma"dan söz
edip durmaktaki yanlışı...
Onlarla hakikaten uzlaşacağını sanmanın ve bunu bir siyasi çizgi
kılmanın faturasının ilerde nasıl ağır çıkacağını...
Bunun sana doğru yöneltilmiş stratejik bir hinoğlu
hinlik olduğunu göremiyor musun?