Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Üzüldükleri şeye bak, onları tanı!

Acılardan geçerek öğreniyoruz. "Yok canım, o kadar da değildir!" deyip gözümüzü kaçırdığımız ne kadar gerçek varsa, gün geliyor kafamıza dank ediveriyor.Mesela Sultanahmet'te patlayan bombadan...

14 Ocak 2016 | 349 okunma

Acılardan geçerek öğreniyoruz. "Yok canım, o kadar da değildir!" deyip gözümüzü kaçırdığımız ne kadar gerçek varsa, gün geliyor kafamıza dank ediveriyor.
Mesela Sultanahmet'te patlayan bombadan sonra ortaya çıkan tabloya bir bakın...
Bizim seçkinci, seküler ve kendini muhalif diye pazarlayan malum tayfanın siyasetçisiyle, medyacısıyla, şusuyla busuyla Batı'ya nasıl derinden bağlı, ülkesine nasıl derinden düşman olduğunu göreceksiniz.
Yüzlerce makale ve kitabın anlatmaya çalışıp da zorlandığı şeyler orada çırılçıplak ortada.

***


Olay için üzülmediler!
Parçalanmış insan bedenlerini göremedikleri için üzüldüler. 
Paris'ten talep etmedikleri ne varsa, hepsini Sultanahmet'ten istediler.
Neden?
Çünkü çoktandır Batı'nın zihninde "kan revan içinde Türkiye" imajı yerleşsin diye canla başla çalışıyorlar.
Neden Kılıçdaroğlu sözlerinin içine yalan da katarak "daha ambulanslar gelmeden yayın yasağı geldi" diye bağırıp çağırdı sanıyorsunuz ki!
Tabii bazıları Reuters ve AFP gibi ajansların sansürsüz fotoğrafları dünyaya geçtiğini öğrenince rahatladı, hatta ellerini ovuşturdu. 

***


Sıradan bir siyasi hıncın, sıradan bir eziklik duygusunun sonucu değil bütün bunlar.
Çok daha derin bir toplumsal temeli var.
Bunu anlamak için instagram, facebook ve twitter'ın Paris faciası sonrası "je suis"cilerinin, profil fotoğrafını hemen Eyfel görüntüsüyle değiştirenlerin şimdiki hallerine bakmak anlamlı olabilir.
Ben söyleyeyim...
Çoğunun çıtı çıkmadı.
Zaten yabancı misafirleri gelmedikçe Sultanahmet'e çıkan insanlar değildi, çıkarlarsa da Ayasofya'nın orada azıcık soluklanıp Pera'ya geçiyorlardı. Yalan mı?
Bazıları Paris için akıllarından bile geçirmedikleri "güvenlik zafiyeti" mavrasına yüklendi yine.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma