Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Vakit yok! Gecikmemeliyiz

FETÖ'nün 15 Temmuz darbecilerinin yargı stratejisi yavaş yavaş belirginlik kazanıyor. Belli ki, ara sıra cüretkâr hamleler ("Hero" yazılı tişört, vd.) ve yaygın olarak da kayıtsızlık/ hafife alma/...

21 Temmuz 2017 | 491 okunma

FETÖ'nün 15 Temmuz darbecilerinin yargı stratejisi yavaş yavaş belirginlik kazanıyor.
Belli ki, ara sıra cüretkâr hamleler ("Hero" yazılı tişört, vd.) ve yaygın olarak da kayıtsızlık/ hafife alma/ zeytinyağı gibi üste çıkma tavırlarıyla süreci geçirmeye çalışacaklar.
Gedik açtıkları yerden biraz ilerleyip gerektiğinde geri çekilme taktikleriyle vakit geçirecekler.
Nedir bu? Bekleme hali. Bekliyorlar.
Onlar öyle davranabilir. Kendi bilecekleri iş. Kulaklarına kim bilir neler fısıldanıyordur.
Fakat Türkiye'nin acelesi var.
Dünya egemenleri 21. yüzyılın ikinci yarısını dizayn etmek üzere suları ısıtırken Türkiye gecikmeden FETÖ tasfiyesini gerçekleştirmek ve 15 Temmuz'un hesabını sormak zorunda.
Sular kaynamaya başladığında FETÖ hâlâ tasfiye edilmemiş olursa, yanarız.
Bu kadar net!

***

Peki devletin ve yargının özellikle 15 Temmuz davalarına ilişkin keskin hatlarla belirlenmiş bir stratejisi var mı?
Sadece sanıkların duruşmalarda giyecekleri elbise konusundaki tartışmalar bile bir strateji geliştirmeden bu işe başladığımızı ve hep aklımızın başımıza sonradan geldiğini göstermiyor mu?
Bazı duruşmalardan basına yansıyanlara bakınca şaşırdığımı söylemek zorundayım..
Sanki bir tv programında 15 Temmuz tartışılıyor.
Bazı duruşmalarda ise bir tür münazara havası esiyor.
Üstelik sanıkların şehit yakınları ve avukatlarına karşı küstah davranışları dur durak bilmiyor.
Hukuki incelikleri bilmem.
Ama doğrudan yargının kendisi bu davaların olağanüstü özelliğini gözden kaçırırsa, işin sonu gelmez. Onu biliyorum.
Yeni Adalet Bakanımız Abdulhamit Gül'ü de bu konuda uyarmak istiyorum.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma