Nostalji hoştur.
Bazen güzel "kaçış"tır.
Çocukluğumuza kaçar gibi bir ülkenin, bir toplumun "çocukluğu"na
kaçışı andırır.
Üstelik insanın içine inceden bir sızı da bırakır.
Zaten kelimenin (nostalgia) kökünde "ağrı, sızı, keder" (algia)
var.
Başlangıçta "daüssıla / memleket özlemi" anlamına geliyordu kavram.
Artık hatıraları mıncıklayarak geçmişe özlem duyma anlamını
taşıyor.
Şimdi tam bu noktada duralım!
Nostaljinin bulanık hatıralara yaslanması anlaşılırdır.
Ama göz göre göre yalana ve küçük hesaplara dayanan nostalji mide
bulandırıyor.
Buraya nereden mi geldim?