Söyleyin bakalım... Ertuğrul Özkök'ü şarabı bırakmaya kim ikna edebilirdi? Aşırı iştahın "insanca" bir duygu olduğuna onu kim inandırabilirdi? Tabii ki, buralı bir dost veya geleneksel kültürümüze vakıf bir rehber değil! Bunun hayalini bile kurmayın! Bu kişi ancak havası bin beş yüz bir guru bozuntusu olabilirdi. Hele bu karşılaşmanın olduğu yer binlerce kilometre uzakta egzotik bir detoks merkeziyse, ikna edici gücü iyice artıyor. Bir de guru bozuntusunun sohbeti alkol kullanımının zararlarından başlayıp Tevrat'ın "Tekvin" bölümünden alıntılarla tamamlanıyorsa değmeyin Özkök'ün keyfine! O kişi ki, tam 22 yıl Türk medyasının amiral gemisini yönetmiş... İnsan bu tecrübesiyle ilgili kaleme aldıklarıyla ister istemez ilgileniyor. Ben takılıp kaldım mesela. Yok, söylenmek için değil tabii ki! Kolayına kaçıp hemen reaksiyon gösterelim diye de değil. Ama uzun yıllar boyu maruz kaldığımız kültürel endoktrinasyonun boyutlarını anlamak için...