Basit gideceğim yine...
En yalın tarafından söyleyeceğim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan öyle anlaşılıyor ki, Başkanlık tartışmasını
parlamentodan "dışarı", yani halkın arasına taşımaya hız
verecek.
Son açıklaması bunu iyice netleştirdi.
Önümüzdeki altı ay boyunca parlamentoda anayasanın müzakere
edilecek olmasını çok önemsediğini söyledikten hemen sonra
Cumhurbaşkanı'nın şu vurguyu yapması çok manidardı: "Altı aylık
süreç içinde dört partinin üçer temsilcisi ne söyleyecek, doğrusu
ben de merak ediyorum."
Tekrar edeyim, Erdoğan soruyor: Dört parti acaba ne söyleyecek?
Yani Erdoğan bu süreç çerçevesinde AK Parti'ye de dışardan
bakıyor.
***
Cumhurbaşkanı'nın neden muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla
sık sık bir araya geldiği belki şimdi daha iyi anlaşılabilir.
Belki hiç anlamak istemeyenlerin de kafasına dank edebilir.
Ben yine de özet çıkartayım.
Birincisi...
Cumhurbaşkanı bu toplantılar yoluyla kendisini seçen "cumhur"la
bağını pekiştiriyor.
İkincisi...
Cumhurbaşkanı belli ki, Başkanlık vizyonunu doğrudan halka anlatıp
reaksiyonları izleme imkanını buluyor. Bir anlamda, fiilen
Başkanlık modelini test ediyor.
***
Peki neden?
Çünkü siyasi tarihimiz ve tecrübelerimiz gösteriyor ki, sivil bir
anayasamız yok!
Buna izin vermemek için vesayetçi bürokrasi her yolu deniyor.
Parlamentoların nasıl maddi veya manevi olarak kuşatıldığını
tecrübelerimizden biliyoruz.