60 yaşındayım. Hayatımda birçok olayla karşılaştım. Hayatta hiç
hesaba katmadığımız hadiselere şahit oldum.
Ama hiçbir zaman ülke insanının tanklarla ezileceğini, meclisin
bombalanacağını, cumhurbaşkanımızın ve ailesinin hayatına kast
edileceğini, cumhurbaşkanlığı binasının bombalanacağını, gençlerin
taranacağını, din adını kullanan hasta bir anlayışın insanların
hayatına katletmeye fetva vereceğini düşünememiştim.
Düşünemezdim.
Zira bir insanı haksızca öldürenlerin bütün insanlığı öldürmüş
olacağını okumuştum, din adamının ve dindarın rahmet edeceğini
okumuştum, din adamının Allah'ın dinini anlatıp insanları birliğe
çağıracağını okumuştum. Sevgiye, birliğe, beraberliğe, kardeşliğe
çağırması gerekirken kitabı tersten okurcasına insanların;
Allah'ın ve Kitabın ve Resul'ün koyduğu bütün kuralların din adına,
hasta bir anlayışla tersyüz edileceğini hiç düşünememiştim.
Artık zaman yakınma zamanı da değil.
Yeni tedbirler alma, İslam'da itaatin ne olduğunu, sınırının nerede
olduğunu anlatma, insanın hayatına ve özgürlüğüne müdahalenin ne
olduğunu anaokulundan itibaren anlatma zamanıdır. Yeni bir nesil
kurmak zorundayız.
Devlet yönetimini devlete bırakan, ordusu halkın hizmetinde olan,
halkına namlu çevirmeyen, din adamı; insanları kardeşliğe, barışa,
sevgiye, yaşatmaya çalışan, halkı her türlü baskıya ve oldubittiye
karşı sivil direnişi bilen, cemaatleri; devlete değil, Allah'a
talip olan, iktidara değil cennete talip olan bir temiz nesil
kurmak zorundayız.