Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Yeni bir dünya geliyor...

Haftaya yerimizde şöyle bir toparlanıp dünyaya, bölgeye ve kendimize bakarak girelim desem... Ne dersiniz? Tamam, heyecansız bir yazı olacak! Çünkü güncel politik aktörlerden söz etmeyeceğim. Ama yakın gelecekte...

21 Eylül 2015 | 708 okunma

Haftaya yerimizde şöyle bir toparlanıp dünyaya, bölgeye ve kendimize bakarak girelim desem...
Ne dersiniz?
Tamam, heyecansız bir yazı olacak!
Çünkü güncel politik aktörlerden söz etmeyeceğim.
Ama yakın gelecekte ciddi heyecanlar yaşama ihtimalimizin arkaplanından konu açacağım.
Olay şu... 
Dünya ekonomisi açısından bakarsak, gelişmekte olan ülkeler için 2000'lerin başında yaşanan nispeten tatlı ve hülyalı dönem bitmek üzere...
Ufukta kriz dalgaları köpükleniyor. 
Dünya siyasetine gelince... 
Sistemin merkezi kendi içinde bir kafa karışıklığı yaşıyor.
Sol alternatiflerin güncellenmesi, finansal ve ham madde kaynaklarındaki problemler, mülteciler ve göçmen politikaları, faşizmin yükselen hayaleti, yaşlı nüfusun yeni kapitalizmle uyumsuzluğu gibi birçok mesele ağır ateşte kaynıyor.
Bir yandan da merkez ülkeler eski günlerdeki gibi dünya üzerindeki güçlerini pekiştirmeye hazırlanıyorlar. Ben buna "neo-kolonyal tahkimat" diyorum.
Tabii bu gelişme karşısında merkezle yakın ilişkiler içinde olan Türkiye gibi ülkelerin sıkıntı yaşama ihtimali yüksek.
Fakat esas kavga sistemin (dünyanın) merkeziyle Rusya ve Çin gibi ülkeler arasındapatlak verecek gibi görünüyor. Bu gerilim önümüzdeki on yıla hâkim olursa, şaşırmamalı.

***


Batı medyası söz konusu tatsız gelişmelerin analizleriyle dolup taşmaya başladı.
Bizim medyada ise birkaç finans yorumcusu hariç bu konulara şöyle bir değinilip geçiliyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma