Türkiye Suriye'de ne yapıyor? Bunun cevabını net olarak
biliyoruz.
Terör koridorunun oluşmasına son vermek ve kendimiz için bir
güvenlik kuşağı oluşturmak istiyoruz.
Ama bir de şu soru var...
Türkiye dışındaki ülkelerin Suriye planları ve nihai hedefleri
ne?
Bu sorunun cevabını kafalarımızda tam olarak netleştirebildik mi,
emin değilim; bilemiyorum.
Hele medya yorumcuları öylesine güncelin baskısı altına girdiler
ki, uzun erimli bir bakış açısıyla düşünmeleri gitgide
zorlaşıyor.
Sabah akşam Tillerson şunu dedi, Trump şöyle yaptı diye konuşabiliriz.
Elbette Ankara da bu çerçevede birtakım manevralar yapmak zorundadır.
Ancak bilmemiz gerekiyor ki, ABD'de artık esas borusu öten Pentagon'dur.
Ve Pentagon'un Ortadoğu'yu yeniden şekillendirmek için 1991'den beri yaptığı haritaları rafa kaldırmadığını da bilmemiz gerekiyor.
Bunu nereden anlıyoruz?
ABD'den gelen ve birbirleriyle kavgalı görünen bütün isimlerin "yeniden DEAŞ'la savaş" kartını masaya sürmelerinden...
Peki neden?
Çünkü Ortadoğu'da savaşı derinleştirmek istiyorlar. Pentagon'un bu konudaki ısrarlı tutumu karşıtlarını susturdu. Hatta bu çerçevede İsrail yeniden cepheye sürüldü ve İran'ı "şeytanlaştırma" operasyonu yeniden başlatıldı. *** Savaş derinleştirilince ne olacak? İşte tam bu noktada sözünü ettiğim gelecek haritaları anlam kazanıyor.
Mesela 2006'da Amerikan Silahlı Kuvvetler Dergisi'nde yayımlanan ve dönemin Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'nın verdiği önemle tanınan haritayı hatırlatmanın zamanıdır.
O haritada Lübnan kuzeye doğru büyüyüp bizim Hatay sınırına dayanmıştı. Suriye küçülmüş, topraklarının bir bölümü doğusundaki Sünni Irak'a, bir bölümü de Türkiye'den de toprak koparmış "Free Kurdistan"a bırakılmıştı. Irak'ın güneyinde ise Basra Körfezi'ni çepeçevre saran Irak Şii devleti vardı.
Bu haritanın üzerinde daha sonra yapılan revizyonlar Suriye ve Irak'ı tam olarak üçe bölünmüş gösteriyordu.
Şimdi dönüp bugüne bakalım...
Bütün gelişmeler bu haritalara doğru ilerleme stratejilerinin ilk adımlarını düşündürmüyor mu?
Korkarım ki, şimdi sıra DEAŞ'ın bütün Ortadoğu'yu hareketlendirecek biçimde yeniden canlandırılmasında.
Çok dikkatli olmak gerekiyor.