Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Yerini seç, arada kalma!

Pazar notları: Öyle zamanlar ve durumlar vardır ki, asla "arada" kalmamalı! Hani bazen pek barışçı, pek uzlaşmacı bir edayla şikayet edilir; "arada kalıyorum" diye. Bakmak lazım, hangi "ara"dır o, neresidir? Yalanla doğru...

14 Ağustos 2016 | 473 okunma

Pazar notları:

Öyle zamanlar ve durumlar vardır ki, asla "arada" kalmamalı! Hani bazen pek barışçı, pek uzlaşmacı bir edayla şikayet edilir; "arada kalıyorum" diye. Bakmak lazım, hangi "ara"dır o, neresidir? Yalanla doğru arasında; güzel söz ile hakaret, iyilik ile kötülük, saçmalık ile tutarlılık arasında bir yer yok ki! O halde, geç kalmadan yerini seçmelisin.

***
İnsanın çeşit çeşit hapishanesi var. Biri de kırk yıllık arkadaşlar. Yalnız kalma korkusuyla yanlışta kalmayı seçiyorlar ve ömür öyle gelip geçiyor.
***
Geleneğin der ki, bazı arkadaşlıklar gıda gibidir, beslenir, gelişirsin. Bazı arkadaşlıklar ilaç gibidir, gerektiğinde iyileştirir. Hepsi tamam! Fakat bugüne baktığımızda ne görüyoruz? Bir "hastalık olarak arkadaş" tipi... Bir kez yakalanırsan, iyileşmesi çok zaman alıyor, reçetesi de acı.
***
Bahçeli bir ev hayali geçmişte ne çok şey ifade ediyordu. Bütün kışı gövdesi ihtiyarlıktan kavrulmuş kestane ağacının baharda yeniden canlanıp canlanmayacağını merak edip, martta safran rengi çiçekler boy verince sevinmek mesela... Zeytinin dallarını arasından keklik geçecek kadar budamaya kalkıp yorgun düşmek, az ötede maydanoz, nane, fesleğen yetiştirmek falan... Bugünlerde "nihayet bahçeli bir evimiz var" diye mutlu olan eşe dosta bakıyorum da... Ağaçlarla ilgileri yok, çimden başka bir şey ekmiyorlar. Uğraşması yorucu geliyor. Daha ilk yıl vazgeçiyorlar toprakla haşır neşir olmaktan. Onları mutlu eden şey şezlongları bahçeye atmak... Anlayacağınız, dünyanın genişlediği yalan. Daralıyor, git gide daralıyor.
***
Umursamazlık kabuğu... Bir sosyal sınıf becerisi... Kirli beyaz.
***
Dünyanın ve memleketin sorunları karşısında tırsıp köşesine çekilen tuzu kurulara "kendisiyle barışık" diyorlar; yaşamak karşısında hayret ve haşyetle tepki gösterenleri "huzursuz" diye adını çıkartıyorlar. Aldırmayın! Bütün bu yaftalar küresel bir uyuşturma hamlesinin silahları.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma